Aslında yazılacak onca kelime onca fikir, taslak dururken benim bu aralar keyfim limoni. , hastalık,ustalık,grip,bazı sebepler,kış,kurslar,yorgunluk, orta şekerli bir kahve gibiyim. Bunun yanı sıra bıraksalar hep uyusam 7/24 kalkmasam. Ispatula ile beni kazı salar yine kalkmam. Sloganım yaşasın battaniye,pijama,yastık,3 lüsü...
-Hatta uzun zamandır beste arıyor.
-En sonunda teli açtım.
-Mayıs ??? Yaşıyor musun ???
-Evet beste yaşıyorum...
-Hoş beş konuşurken ben tıkandım.
- Beste benim aklıma konuşacak bir şey gelmiyor !!!
-Kahkaha atan (Beste ) ne olacak şimdi...
-Ben bir kafamı toplayım. Konuşacak konu çıksın seni ararım dedim.
-Şaka Gibi ama gerçek....
-Böylede boş boğaz böylede içindekini löp diye patavatsızca söyleyiverdim....
-Ayıp mı ettim. Evettttt.. Gönlünü bir kahve ile alırım.
Konuyu nereden aldım. Nereye getirdim. Bilinmez sayın okuyucu. Aslında konum kitap tanıtımıydı. Bir anda ruh halimi anlatmaya kadar getirdiysem kaçın benden :))))
Konuyu dağıtmadan şöyle buyurun....
"Omlet alacağım bir tane . Bir de çay. Omleti yumurtasız yapalım lütfen "
... bu arada salata rica ediyorum ben. Ama gereksiz yeşillik koymayın içine "
Vejetaryen bir içeceğiniz var mı ? Sıcak soğuk farketmez "
Garsonluk yedi milletten insanla anlaşabilme yeteneği,yüksek sabır, içinizden söyledikleriniz duyulmasın diye güçlü mimik kontrolü ve teatral yetenek gerektirir...
Ylnızca statü ve etiketlerin yüksek sesle konuştuğu bir hapishanede yaşıyorsunuz. Ne kadar dayanabilirsiniz? Mutlaka sizi daha iyi yerlerde görmek isteyenlerde vardır. Onlara bir fincan kahve verin. Sakinleşeceklerdir.
Mayısın Yorumu : İlk Önce şunu demek isterim ki. Şaşırdım. Fulsen Türker'in okul hayatı: İzmir Bornova Anadolu lisesi sonra. Mimar Sinan güzel sanatlar üniversitesi matematik bölümünden mezun olmuştur. Yüksek Lisansı ticaret üniversitesi uluslararası bankacılık ve finans üzerinden yüksek lisans yapmıştır. Böyle donanım sahibi birinin beyaz yakalı statüsünden garsonluğa geçiş hikayesini anlatıyor.
Şunu belirtmek istersem ben Fulsen kadar radikal bir karar alamazdım. İkinci kısmı ise İçten doğal bir anlatım kah güldüm. Kah duygulandım. Hayata bakış açısı, kendine ben ne yapıyorum.??? Gittiğim yolda hangi kısım dayım. Bu hayatı gerçekten istiyor muyum?? Mutlu muyum ?? Bunların sorusunu tek tek kitabın içresinde, kendisiyle iç sorgusunu imrenerek, okuyacaksınız. Fulsen'i Ayakta alkışlıyorum.Hayata kafa tutuşunu, çevresinin dikta ettiği bir hayat değilde kendisinin mutlu olacağı bir işte çalışmasını takdire şayan buluyorum.Tutkusu onu buralara kadar getirmiş. Ve umut ederim ki bir gün herkesin mutlu olduğu bir meslek dalında merdivenleri tırmanarak yükselmesi. Çok polyanla oldum. Temem temem sustum :) Şiddetle okumanızı tavsiye ederim.
bankacıysa ardına bakmadan kaçmış olması çok normal:)) netekim ben de kaçtım:) insanın mutlu olduğu işi yapabilmesi ne güzel:) yaş ilerledikçe aldığınız kararları daha çok sorguluyorsunuz ama hareket alanınız da çok kısıtlanmış oluyor, radikal kararları almanın bir dönemi var ve o dönem geçtikten sonra mecbur kaderinize razı oluyorsunuz...
YanıtlaSilZaten bunların en büyük etkeni maddiyat herkesin boynunu azda olsa büken Biraz geliriniz bir kaç yerden geliyorsa Kararı hemen alıyorsunuz Fulsen geliri gelmeden atlayan bir insan Çünkü mutsuz En büyük sorunsalımız Eğitim eğitimden sonra istediğin yerde çalışamama sonrası sırtının sağlam olmaması ve liste uzayıp gidiyor. Ben okuyun derim. İyi yapmışınız kaçmışınız bende kaçtım Boşverin sağlık olsun Teşekkür ederim. Yorumunuz için...
Sil