Jean Christophe Grange / Sisle Gelen Yolcu / Kitap Tanıtımı

Birazda kitap okumak lazım diyoruz. Daha önce de bahsetmiştim Jean Christophe Grange adamın hayranıyım. Üslubu kitaplarının akıcılığı dozajında verdiği gerilim derken tüm kitapları birbirinden güzel. Bu gün size aslında yeni olmayan ama benim yeni okuduğum bir kitabından bahsedeyim, Sisle gelen yolcu.

Kitabın konusuna geçmeden önce bazı şeyleri belirteyim bu benim gördüğüm yazarın en kalın kitabı 600 küsür sayfa. Neyse ben okumaya başladım kitap ilerlemiyor arkadaş. Bende mi bir sorun var yazar mı kendini bozdu gibi düşüncelerin arasında 3 sayfa 5 sayfa okuyarak ben bu kitabı elimde bir 10 civarı gezdirdim. Birde kötü bir huyum var bir kitaba başladığım zaman ne kadar sıkıcı olursa olsun bana hiç hitap etmese bile illa ki bitiririm.

Sonuç olarak yaklaşık 150 sayfa okudum ortada pek bir şey yok kitabın içine giremiyorum. Sonra birden olaylar bir hızlandı anlatamam size. Ben resmen kitabı elimden bırakamadım. Konu bir kere o kadar ilginç bir hal aldı ki. Söyle örnek vereyim saat 02:00 gibi yatağa yattım elimde kitap planım 10 sayfa okurum uykum gelir yatarım idi. İşte olayın başladığı yere gelmişim tam en son sabah ezanı okunuyordu ben hala acaba biraz daha okusam mı modundaydım.

Kitabın konusuna gelecek olursak. Mathias Freire kendi alnında başarılı bir psikiatristtir. Bir hastasıyla yaşadığı sonu hastasının intihar etmesi ile sonuçlanan kötü bir olaydan sonra tası tarağı toplayıp Bordeux'a yerleşmiştir. Hayatı çok monaton ve sıradan geçmektedir. Bir gece telefonu çalar arayan polistir. Bir cinayet mahallinde alinde kanlı bir telefon rehberi ve İngiliz anahtarı olan devasa bir adamın bulunduğu ve admın hafızasını kaybettiğini bildirir. Polis adamı Freirenin kliniğine yatırmak istemektedir.

Bu sırada cinayet mahallinde genç baş komiser Anais Chatelet ilginç cinayet mahallini incelemektedir.

Kurban aşırı doz uyuşturucu verilerek öldürülmüş evsiz biridir. İlginç olan ise kurbanın başına içi oyulmuş gerçek bir boğa kafası geçirilmiş ve bu şekilde bırakılmıştır. Minator gibi...

Polis ve psikologun yolları bu cinayet davasında kesişir. Ve olaylar hiç beklenmedik bir yöne doğru kayar.

Yukarıda anlattığım kısım aslında sıkıcı olan kısımdı. Spoiler vermemek için can alıcı kısımlara özellikle değinmedim. Ama eğer biraz sabredip kitaba devam ederseniz harika bir hikaye sizi bekliyor.