Bir baba ile oğlu dostluk hakkında konuşurken baba oğluna şöyle demiş: " Oğlum dost dediğin zor bulunur ya bir tanedir ya iki tane " " olur mu öyle şey benim bir sürü dostum var" demiş oğlu " Peki o zaman şu çuvalı al, tahtadan silahlar yap ve içine koy, tüm dostlarının kapısını tek tek gez, bu silahları çok güçlü ve tehlikeli adamlardan sakladığını, silahları bulurlarsa bir katliam yapacaklarını seni bulduklarında da öldüreceklerini, başının belada olduğunu söyle " demiş. Genç adam ne var bunda diye düşünerek dediğini yapmış. Dışarıdan bakıldığında tahtalar aynı silah kabzası ve namlusu gibi gözükmekteymiş. İlk dostuna gitmiş ; dostu ona "
Üzgünüm böyle bir belaya bulaşmam çoluğum çocuğum var demiş ; Genç adam büyük hayal kırıklığıyla ikinci dostuna ; gitmiş, kapı yüzüne kapanmış, üçüncü dördüncü.... Herkes tehlikeden korkmuş ve kimse ona yardım etmemiş. Genç adam eve dönmüş; "Haklıymışsın baba benim hiç dostum yokmuş "
Babası ona şimdi de kendi kadim dostuna gitmesini söylemiş. Genç adam yine babasının söylediğini yapmış. Baba dostu genci içeri almış, ağzı bağlı çuvalı hiç açmadan arka bahçesine gömmüş.
Toprağın eşelediğini anlaşılmasın diye de üzerine sarımsak ekmiş. Genç mutlulukla babasına gitmiş ve demiş ki "Senin dostun gerçek bir dost şanslısın "Babası bunun üzerine "Dur hele bekle,o hiç belli olmaz, hele araya bir husumet girmeye görsün... "Aradan günler geçmiş, bir gün, babası oğluna, kadim dostuna gidip iki tane tokat atmasını söyler. Genç şaşırır ama babasının dediğini istemeye istemeye,de olsa yapar.
Baba dostunun kapısına gidip ona iki tane tokat
atmış. Baba dostu genç adama şöyle der, Söyle babana biz satmayız sarımsak tarlasını iki tokada "Dost dediğin çekilmez olsan,da acıda tatlıda dayanılmaz olduğunda her koşulda yanında olandır.
Bu hikaye sana dost sandığıma ve ortada tokat bile yokken sarımsak tarlamı satana.....
Mayısın Yarum salı : Hikaye alıntı olup okurken hoşuma gitmiş ve yayınlamak istemişimdir. Blogumu kimseler bilmediğinden mütevellit... Kimseyi,de bu bağlamda hedef olarak yazılmamıştır. Ama Şurada biraz kafama takıldı Dostun,da olsa nereye
kadar bir insanın kaprislerini çeker ki insan !!!! Diye düşünceler içerisinde daldım.???
Yeri geldiğinde Aile bireyleri ile bile irili ufaklı tartışmalar, kavgalar yaşanırken. Ve bir
süreden sonra aile veya sülaledeki bireyleri kaldıramazken. Dostunun sürekli feveran etmesi, başka başka olayları.... Aynı anne babadan doğan kardeşler bile birbirini bazen kaldıramıyorken ???? Yani ne kadar müsemma gösterebilir ki insan ???? Günümüz şartları... Hepimizde mevcut olan yükümlülükler ??? Tabi bunun tam tersi Aynı anne babadan olmayıp, belki ailenden daha yakın olan Arkadaşlar dostlarda olmaktadır.
Sonra aynen ne tokat atılır. Nede başka bir olay ...Sebep yoktur sarımsak tarlalarını satmaya.... Ama satılmıştır bir kere....
Veeeeee Mayıssss Kapının kilidini açar....Ve Uğurlar yavaş.. yavaş.. Gidecek olan misafirleri...Ve söze kapının eşiğinde şöyle başlar...... Geçmişten geldin. Gelecek dün,bugün yarında yanımdaydın... Kaç bahar geçti... Kaç Kış...
Büyüttün, çoğalttın, öğretiler kattın. Belkide zerre katkı sağlamadın. Bende çoğaltmaya yardımcı olmadım belkide... Arkadaşlığın dostluğunu bahşettin.. Belki Büyüttün... Büyüdük bizi biz yapan iki birey olduk.Bir ağaç gibi toprağa saldık köklerimizi... Ya çok yağmur yağdı kökler çürüdü... Ya çok Güneş aldı susuz kaldı ... Kim bilir.....
Ve vakit ayrılma vakti...Uğurla malıyım Seni.... Sıkı sıkı Mayıs,ca sarılmalıyım sana... Ve uğurla malıyım. Seniiii
Çok güzel, çok ibret verici bir öykü, gerçekten dost ya birdir, ya hiç yoktur:) güven çok önemli, yalan söylememek önemli, menfaat beklememek önemli, arada menfaat varsa değil dostluk, komşuluk, arkadaşlık bile sahtedir. Tabii sorduğun soruya da katılıyorum durduk yere de kapris nereye kadar çekilir? Dost dosta kapris yapmaz zaten:) Aslında insanın en iyi, en gerçek, en çıkarsız dostları dört ayaklı ve tüylü olanlar bence:)
YanıtlaSilEn güzel yazı olmuş bende söze söz eklemiyorum Müjde :))) Ellerine sağlık :)
SilDostluk herşeye rağmen sevmeyi gerektirdiği için bu kadar değerli.Seni seviyorum çünkülerle başlayan cümleler kurmaz o.Hikaye de güzelmiş bu arada.Paylaşımınız için teşekkürler.Kaleminize, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilYorum için ben teşekkür ederim:)
Silben de bir dostumu uğurladım yakınlarda, atılan tokatlar çoğalınca dayanamadım...
YanıtlaSilEn temizi uğurlamak misss İyi yapmışsınız Uğurlamak iyidir. Yeni misafirler hep gelir :))
Silbu konuşmanın aynısı benle babam arasında olmuştu, benm çok dostum var demiştim, niye istemiyor ki kıskanıyor mu acaba bile düşünmüşlüğüm var:) ama sarımsak tarlaları o kadar satılıyor ki günümüzde, haklısın ama hiçbirimzde sonsuz sabır yok
YanıtlaSilNe varsa Büyüklerde var zaten Baban haklı dağılalım biz en hayırlısı :) Onlar bizden daha tecrübeli....
SilEmeğinize sağlık ☺️
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilHikaye gerçekten çok anlamlı ama söylemeye gerek var mı böyle dostlukların kalmadığını. aynen dediğiniz gibi satılmıştır bir kere :(
YanıtlaSilEvet böyle dostluklar maalesef günümüzde kalmadı. Çıkar, işlerini görene kadar yanında olma genel itibari ile bunlar mevcut. Arama sorma o menfaat içerisinde geçerli oluyor Onun dışında arayan soranda olmuyor :))) Onun konusu da belli Çok meşgulum şekerim. :))))))) Daha çok yazarım ama bu kadar,da kalayım :))) Teşekkür ederim yorumuz için...
SilHikayeyi biliyordum ama tekrar okumak iyi geldi.'Mayıs'ın Yorumsalı' kısmı da çok içten ve güzeldi canim.Şu anda Umay Umay dinliyorum o halde; Hareket Vakti.
YanıtlaSil"Giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
Sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
Bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince "
Öpüyorum güzeller güzelimi...
Umay Umay güzel söylemiş Daha ne olsun Cancağızım ya... Hareket vakti gelince gitmeli İnsan bende seni öper sıkı sıkı sarılırım :))) Ortanca güzel...
Silçok güzel bir yazı.. kalemine sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilBu hikayeyi daha önce bir kaç kez okumuştum.Anlayana çok güzel şeyler içeriyor içinde...
YanıtlaSilKatılıyorum Anlayana :)))
Sil:) :) :)
SilDost dediğin sırdaşın yoldaşın ailen olur.Ama hepimiz insanız,her zaman çekemeyiz birbirimizin tribini.Bence asıl nokta araya ne girerse girsin,çıkar uğruna dost sırrını satmamaktır.Yoksa zaman zaman kavga da olacak,dövüşte.Yeri gelecek birbirlerinin kalplerini kıracaklar,konuşmayacaklar uzun süre.
YanıtlaSilÖyle bir dosta sahibim çok şükür.Allah ayırmasın :)
Amin hiç ayrılmasın ama nacizhane yine de büyük konuşma Bir arkadaşın olarak şunu diyebilirim ki Hayatta hiç bir şey olmayacak dediğimiz insanlardan ne geliyorsa geliyor .... Teşekkür ederim yorum için.....
Silnerede o güzel dostluklar. yinede umutlarımızı kaybetmeyelim.
YanıtlaSilBen artık bıraktım :) Beklenti içine asla girmiyorum :) Sibel hanım Çünkü dostluk yok bana göre tabi Yorumunuz için teşekkür ederim :)
SilHikaye çok güzel ama dostunun dostluğunu test etmek bir dosta yakışmamış...
YanıtlaSilGünümüzde kaç insan dostluğu sınama durumuna geliyor ??? İstatistiklere baksak İnan 100 delik dilimde 70 veya 80 bu şekile yakın test ediyordur Özer :))) Bu hikaye kısmını ben çok masum görüyorum reel hayat hiç öyle değil çünkü....
Sildostluk hikaye kısmı,bana da ilginç ve güzel geldi..dostları test etmek aklıma gelmemişti,bi ra numaradan da olsa bi deneyim bakiim.. :)) ikinci metin kısmınız da şiir gibi olmuş..elinize sağlık..
YanıtlaSil:)) İçimden geldi yazdım İkinci metin kısmını :))Teşekkür ederim yorum için...
SilNerde o eski ramazanlar gibi nerde o eski arkadaşlıklar, dostluklar
YanıtlaSilEski yeni inanın fark etmiyor. Bir yerden sonra kopacağı varsa kopuyor açıkçası Limitlerin dolmasıyla alakalı Eski dediklerimden de bir çok yaşayıp gördüm. Çok bir şey ifade etmiyor artık eski yeni benim için.. Saygı saygı önemli olan budur... Teşekkür ederim yorumunuz için...
Silİki tokatta da ara açılmaz bence , ama haddi aşıp , zarar verirse o zaman dur demek lazım ^^
YanıtlaSilBence kimseyi o sınıra getirmemeli insan ben bunu düşünüyorum. Limitler dolduğunda artık daha kırıcı oluyor İnsan Nur ....
SilDostluğun kadri kıymetini anlatan güzel hikayelerden biri , art niyetsiz güzel kalplilerimiz olsun daima inş. bir iki tane olsun o da yeter. Ben bu konu da şanslı olanlardanım şükürler olsun.
YanıtlaSilTeşekkürler canım keyifle okudum.
Ya ben getiriyorum ya :( sevdim mi çok seviyorum , hatta haddinden fazla seviyorum sonra bir şey oluyor ama çok büyük oluyor tabi sonra da çok nefret ediyorum , ifrat ve tefrikteyim hep :(
YanıtlaSilYazınız çok güzel olmuş öyle dostlar pek kalmadı artık ,herşey menfaat ve çıkar ilişkisi üzerine kurulu olmuş malesef gerçekdost herhangi bir karşılık beklemeksizin heranınızda yanınızda olandır,selamlar ...
YanıtlaSilBenim gördüğüm hayatın testlerini kendi hazırladığı. Bir öyle bir böyle derken bir bakmışsınız çok fazla insan kalmamış yanınızda.
YanıtlaSilTabi bir de biz birilerinin dostu olabiliyor muyuz? Olmayı başarabilmiş miyiz? Bu da önemli.
"Giderim bugün ha yarın
YanıtlaSilhareket vakti gelince
Sen yine olduğun gibi kal
misafirim bu şehirde
Bir el sallarsın yeter
hareket vakti gelince"
demis doyen ve hayat vermis sarkisinda...
Peki sen(kasdettigim kisi olarak sen dei hikayedeki cocuk) kaç tarla sattın...insanız..tokat atti veya zor birsey istedi diye dostlugunu satan ile dostlugunu satti diye dostlugundan vazgecilmesi aynı...onun tokatı da dostlugunu bitirmesi.yine de bir el sallarsa/sallarsan hic fena olmaz.